3 Mayıs 2016 Salı

TUZ

Arabaların  vızır vızır geçtiği bir caddede evim olsun istedim hep.
Araba sesi hep iyi gelmiştir bana.
Uyusam da ''birilerinin ayakta olduğunu bilmek'' araba sesi benim için.
Çok ses yapan üst komşularım var benim.
Hiç kızmam onlara.
YukarIdan kahkaha sesi geldikçe mutlu olurum.
Hala kahkaha atabilen birileri var demek ki.
Yalnız kalmayı bu kadar severken , etrafım cıvıl cıvıl olsun isterim.
Az ötede oynasınlar yeter bana.
Ben sadece dinlerim , izlerim .
Evimde misafirim varken uyumaya bayılırım.
Biri müzik dinler , biri mutfakta yemek yapar , diğeri tv izler.
O sesler bana huzur verir uykuya dalarken .
Her zaman ses içinde de yaşayamam.
Arada olursa kabulümdür ve dostlarım bunu iyi bilir.
O dozu ayarlar onlar.
Midye dolmayı sevdiğimi söylemiş miydim ?
Birayla harika gidiyor.
Birlikte değil , biradan sonra .
Pasta , kek , börek , yemek , uğraşmak ve lezzetini tutturmak için çabalamak '' en sevdiklerim'' listesinde üst sıralardadır.
Mesela gerekiyorsa yalan söylemeli insan.
İyi niyetli yalanlar vardır a dostlar , inanın .
Yalan söyleyerek mutlu ettiğim insanlardan biliyorum .
Yumuşatıcı ile deterjan kombini diye bir şey var bende.
Hangi deterjan hangi yumuşatıcıyla daha kalıcı olur ve güzel kokar , oturtmam zaman aldı.
Neyse ki şu anki kombinimden çok memnunum.
Günde minimum 3 kahve içmezsem başım ağrır , uyuyamam .
Her gün çamaşır yıkanır evimde .
Bir kez giydiğimi yıkamazsam kendimi iyi hissetmiyorum .
Misafiriminkileri de aynı şekilde .
Hastalık gibi görünüyor yaptıklarım . ( ben de şu an fark ettim)
Ama bence değil .
Vazgeçmem gereken takıntılarımın varlığının elbet farkındayım .
Değiştirmeye çalıştım.
Takıntılarımdan vazgeçememek de ''vazgeçemediklerim'' listesinde üst sıralarda maalesef.
Üniversiteyi Rize'de okudum.
Muhteşem bir yerdi .
Yine tercih yapsam yine Rize'yi yazarım.
İnsanları...
Nasıl diyeyim?
Sanki başka bir gezegenden gibi.
Lazca öğrendim mesela.
Çok zor konuşması :)
En güzel aşklarımı da arkadaşlıklarımı da orada yaşadım.
Böyleydi de.
Ama en güzel aşkı , Rize'den döndükten sonra ağrılı bir biçimde İstanbul'da yaşadım.
Islak mendil , cif , bulaşık deterjanı , aseton gibi bazı şeyleri hep aynı marka alırım.
Bulamazsam da almam , evi bok götürür bazen .
Kitap okumaya biraz ara verdim sanırım.
Başucumda duran kitabı görünce dank etti.
Mevsim geçişlerinden nefret ederim.
Bir mevsime geçerken,geride kalan mevsimden kopmam zaman alıyor.
Yaza girdiğimizde  kızlar babetle gezerken ben hala iki kat çorapla converse giyerim .
Üşütüyorum,gerçekten!
Yeniliklere açık bir imaj bıraksam da esasen öyle değil.
''Sürekli'' yaptığım şeyleri aldatamam.
Kuaförüm de bunlara dahil.
Yalçın ya . Şeker insan :)
Saçımı kendim boyar , kaşlarımı kendim alırım.
E kuaför ?
Nadir giderim.
Asıl amacım goygoy yapmak olur.
Hayatımdan çıkarabildiğim tek şey tuz!
Evet evet tuz .
Cemre sağolsun.
O da candır.
Asıl meseleyi anlatmamak için saçmalıyorum değil mi?
Gereksiz şeyler anlatıyorum?
Öyle öyle .
Canım çok yandı be dün !
Kanım çekildi,vücudum dondu,uyuştu her yerim.
Çok acıdı !
Hala vazgeçmiş değilim.
Hala bir şeyleri hayatımdan çıkaramıyorum.
Hayatımdan çıkarabildiğim tek şey tuz demiş miydim ?

ESRA AKAR



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder