23 Mart 2016 Çarşamba

RİTÜEL

Güneş doğuyor.
Kalkıyorum,kahvaltı ediyorum.(on günde bir,belki.)
Kahvemi içiyorum sonra.
Kahve uyuşturucu etkisi yapıyor bende.
O yarım saatlik kahve zevki sırasında sanki her şey yolunda gibi görünüyor gözüme.
Sigara yakıyorum bir tane.
Kahveyle güzel gidiyor her zaman.
Ne zaman o pencerenin önünde,sokağı izlerken o kahve bitiyor...
İşte o zaman başlıyor her şey.
Kırgınlıklarım,umutlarım,yapamadıklarım ve yaptığım için pişman olduklarım...
Bir bir geçiyor gözümün önünden.
Sonra dayanamayıp kalkıyorum.
Şöyle bir sağa sola bakıyorum kafamı kaşırken.
Temizlik...
Evet. En yapılabilecek şey temizlik benim için.
Kafamı dağıtıyor.
Bulaşık da aynı şekilde.
Sonra tv,facebook,okumak derken akşam ve sonra gece oluyor.
Gün bir şekilde atlatılıyor evet;lakin...
Gece olduğunda...
Yattığımda,ışıkları ve bir de televizyonu kapadığımda...
Mutfağımda akıtan musluğun ve akvaryum motorunun sesinden başka bir şey olmuyor bana düşüncelerimde eşlik eden.
Uyku.
Uğramıyor çok uzun zamandır bana.
Yine başa döndüm sanki.
Yine o bıktığım,canımı yakan günlerime geri döndüm.
Canım sıkkın.
Yorgunum.
Kırgınım.
Yine aptalı oynuyorum.
Yine birilerinin o akıllı zannedişlerini izliyorum kendilerini.
Yine sadece ben yeniliyorum,kaybediyorum.
Verilen sözler hala tutulmuyor.
Yine birileri hiç utanmadan yarı yolda bırakıyor beni.
Yine.
Yine an meselesi benim için her şeyi,herkesi siktir etmek !
Yine  anlamayacaklar.
Anlamasınlar.
Anlasalar da zaten yine beceremeyecekler vefalı olmayı.
                                                                                         ESRA AKAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder